KANDIRMIŞ MI OLDUM NE?

     Cumartesi gecesi yazı için söz vermiştim.Yazamadım neyse şimdi anlatayım.Cumartesi okulumuz adına Maltepe Üniversitesi'nde Rock'n Purple yarışmasında destektik.Çok güzel çalanlar,söyleyenler vardı.Cidden çok eğlendik ve çok güzel performanslar izledik.Otobüste de oldukça eğlendik.İşte anlatacağım şey buydu.Neyse ki yarı finale kalmışız.Bugünde yarı final vardı.Akşama finale kalıp kalmadığımız belli olur.O çarşamba ve eğer okuldan götürecek olsalar bile nöbetçi olduğum için gidemeyeceğim.Bu arada bugün en çok söylediğim şey şuydu.Çok güldüm çok.Sağolsun arkadaşım haberdar etti beni de bundan.Yandaki video işte.Görüşürüz. :)

YARINA

     Arkadaşlarımdan bazılarına bu akşam yazı yazacağımı söylemiştim.Ama yazamadım.Yarın anlatırım anlatacaklarımı.Görüşürüz. :)

"DEVLET BİZE BAHMİİYY."

     Bu yazı devlet falan ilgili değil,bugün okulda yaşanan bir olaydan ibaret.Bugün geometri dersinde hoca tahtayı sildirmek için "Nöbetçi tahtayı silsin." dedi ve bir süre bekledik sınıfta çıt çıkmadan.Yaklaşık 45 saniye sonra ben en önde oturunca kalkıp sileyim dedim.Tam tahtaya 1 adım kalmıştı ki arkadan başkan "Nöbetçi vardı." dedi.Bende "Ama kalkan yoktu." dedim ve sildim.Sonra öğle teneffüsünde öğrendim ki arka tarafta oturan arkadaşım benim "Ama kalkan yoktu." dememi mağdur bir şekilde söylenmiş "Devlet bize bahmiiyy."Şeklinde benzetmiş.Bu işte devlet bize bahmiiyy olayı.Neyse sonra görüşürüz. :)
   

MÜKEMMEL

     Dün saat 21.00 civarında fizik testlerini çözerken kendimi bir anda 06.30 da alarmı çalan telefonun yanında buldum.Meğer cidden uyuya kalmışım ve uzun zamandır alamadığım uykumu almışım.Bunu verdiği neşe ve enerjiyle önüme çıkana bugün mükemmel olduğumu söyledim.Ama gerçekten öyle miydim?Tabi ki hayır.Çünkü hala çözülmesi gereken testlerim,yapılması gereken ödevlerim ve öğrenilmesi gereken fonksiyonlardan tutun bir çok konum vardı.Bir de hiç başlayamadığım proje ödevim.Yani tamamen mükemmel değildim.Sadece öyle olduğumu sanıyordum.Peki ödevleri tamam,uykusunu almış insanlar olsak da hala mükemmel miyiz?Belkide bulunduğumuz zamana,duruma ana göre mükemmel insanlarızdır ve bu değişkendir kim bilir?
NOT:Dün bana "Çogomel" diyen arkadaşım bugünde "Şokomel" dedi.Bakalım yarın ne diyecek.Bir de bir kaç arkadaşım için şunları yazayım."Allahını seven üstümüze grammer book atsın!"  "Allahını seven üstümüze termofor atsın!"   Bu arada siz hiç termoforunuzun üzerinde kaç çizgi var saydınız mı?

ARTIŞ

     Şu sıralar bloguma giriş sayısı artıyor.Pek mutluyum.Gerçi gelişmiş blogların yanında hiç bir şey.Ama olsun olsun ben mutluyum,memnunum.Beni bugünlere siz getirdiniz.İşte bu gibi sözleri uzattıkça uzatabilir,hem kendimi hem sizi şımartabilir hatta bütün yazıda bundan bahsedebilirdim.Ama anlatabileceğim başka şeyler var.
     -Aslında anlatacak hiç bir şeyim yok,övgü yağdırmak için kalıplarda aklıma gelmedi.Yazı uzasın diye böyle yapabilirdim,şöyle yapabilirdim diye uzattıkça uzatıyorum.Bu arada blog sahibi olmasanız da yorum bırakabileceğinizi biliyorsunuz değil mi?Bu arada bugün okulda arkadaşım blogum olduğunu öğrendiğini söylemek ve beğendiğini söyleyecekti ki ağzından sadece şunlar dökülebildi:"Çogomel ....Çogomel  ......"Aslında arkadaşımın Türkçesi gayet iyidir,herkesin anlayabileceği şekilde konuşur.Ama hepimizin dili dolaşabilir.Mesela bende almanca dersindeki yoklamada "Hier!" derken ki sesimden nefret ediyorum.Çok garip çıkıyor sesim.Neyse işte böyle görüşmek üzere. :)

BOŞLUK

     Hayatımda bir eksiklik var sanki.Bir şeyler yokmuş ama olması şartmış gibi.Bu boşluğun ne olduğu hakkında bir fikrim yok aslında.Düşünsem de bulamam.Saat 23.00 civarı yarın neler yapmalıyım onları planladım bunların çoğunluğu dersler ile ilgili.Pazartesi tüm defterden çıkacak bir edebiyat sözlüm var.Bu çok kötü oldu.Ama yapamadığım şeyleri kağıtlara asıp dolabıma astım bile.Bu yöntemi daha önce biliyordum ama hiç denememiştim.Dedim ki eğer almanca kitabındaki diyaloğa konu olmuşsa önemlidir dedim ve deniyorum.Bakalım işe yararsa yazarım buraya.Neyse bugünlük bu kadar.Görüşürüz. :)

ONU ANIYORUZ

     Kimden mi bahsediyorum?Tabi ki 14 Şubat diye arka plana atılmış ama 14 Şubatta can vermiş ilk kopya koyundan.Yani Dolly'nin ta kendisinden.O 1997 yılında ilk klonlanmış bir koyundu ve 2003'te buradan göç etti.Sizler arasında ne insanlar ölüyor,herkes ölüyor diyebilirsiniz.Ancak o da bir bilim ürünüydü.O Dünya'nın ilkiydi.14 Şubat nedeniyle de geriye atılıyor,görülmüyor.Bugün (saat 00.52 yani 14 Şubat içerisindeyiz) ana haberde gül fiyatları,sokaklarda gezenlerin yanında birde o bilim ürünü Dolly'i gösteren olursa hakikaten esaslılarmış.Fotoğrafı Vikipedi'den aldım.Dolly'nin müzedeki hali.Neyse saat geç oldu yarın okul var ben gidiyorum. :)

TIRI VIRI.

     Size şu anda yazmam gereken şey belli işte.Okul başladı,1 haftayı bitirdik tırı vırısı.Ama pek yazasım yok.Bu blog gelecekte okuyunca duygulanacağım bir yer mi?Yoksa internetin tozlu sayfalarından biri mi?İşte her neyse yazarak ayrılayım şuradan.İlk haftasında okulun saat 01.00'dan önce uyuyamadım.Şimdi ise cuma 23.40 itibariyle gözlerim kapanmakta.Birde sabah erken kalkıp ders çalıştım biraz.İşte öyle haftasonunu seviyorum.Ama sıkıcı pazarları değil.Neyse görüşürüz. :)

NE ÇABUK!

     Sizce de çok hızlı geçmedi mi bu tatil?Karneyi aldığım gün daha dün değil mi?Bir de şu 15-10 gün diye sizinle de paylaştığım gün tartışması.Ben alışmıştım ne güzel hiç bir şey yapmamaya bütün gün oturmaya.Yine de "2. dönem çabuk geçer." klasiğine inandığım için yaz sanki bir hafta sonra beni bekliyor şeklinde düşünüyorum.Aslında okulu,ortamını seviyorum ama şu sınav stresi olmasa.Hele o 2 haftalık sınav haftaları kesinlikle ömrümüzden gün çalıyor ben size söyleyeyim.Onun dışında iyiyim ve anadolu lisesinde okumak güzel.Bu kadar şimdilik tatilin azlığından ve bitişinden yakınacaktım,yakındım gidiyorum.Görüşmek üzere. :)